Kamu kurumları mevzuatın kendilerine tanımladığı yetkiler doğrultusunda hizmetin gereklerine uygun biçimde hizmet sunulan alan üzerinde tasarruf yetkisine sahiptir. Bu yetkiyi kullanırken de amaç, kamu hizmetinin en kaliteli ve güvenli biçimde sunulmasını sağlamaktır. Üniversite yerleşkeleri öğretim kurumlarının bir arada bulunduğu ve aslî unsurunu öğrencilerin ve üniversite çalışanlarının oluşturduğu alanlardır. Yerleşkenin kent içerisindeki konumu ve bölgesel özellikler nedeniyle yerleşkeye giriş ve çıkışlar değişik biçimlerde sınırlandırılmaktadır.  Üniversitemizin yetkili kurulu da yerleşkenin güvenliği, genel sağlık ve hizmet gerekleri açısından bu yönde bir karar alarak girişleri sınırlandırmıştır. Benzer uygulamalar birçok farklı özel ve kamu kurumunda da yapılmaktadır. Üniversitemiz özelinde yukarıda sayılan genel nedenler dışında kararın oluşmasının dayanakları, pandemi şartları, yerleşkenin mesire alanı olarak kullanılmaya başlanması ve bunun yarattığı sağlık ve güvenliğe ilişkin ortaya çıkan ve giderek artış gösteren sorunlardır.

Özensiz biçimde alanın mesire yeri olarak kullanılması, kamu mallarına zarar verilmesine neden olmuş, alan içinde genel ahlaka aykırı, kamu güvenliği ve sağlığını tehdit eden faaliyetlerin meydana gelmesine yol açmıştır. Diğer yandan, asli görevi bu sorunlarla mücadele etmek olmayan üniversitemiz görevlilerinin iş yükünü artırmış ve kaynak israfına yol açmıştır. Bazı meslek mensuplarının sınırlamanın dışında tutulmuş olması da eşitlik ilkesinin ihlal edilmesi olarak değil bu kamu görevlilerinin zaten sahip olduğu sınırlanmış kamu alanlarına giriş yetkileri ile ilgilidir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.